22 Ocak 2008 Salı

Sokollu Mehmet Paşa

Sokollu Mehmet Paşa

Sokollu Mehmet Paşa (1506 - 1579) Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat devirlerinde toplam 14 yıl, 3 ay, 17 gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Kanuni Sultan Süleyman'ın son vezir-i azamıdır. Hem Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibariyle hem de icraatları, projeleri ve kişiliği nedenleriyle en büyük Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir. İki metreyi aşan boyu ile aynı zamanda en uzun boylu Osmanlı sadrazamı olmuştur.

Sadrazamlıktan Önceki Yaşamı

1506 yılında Bosna'nın Sokol (Slav dillerinde 'şahin' demektir) kasabasında doğmuştur. Bu nedenle Balkan halkları arasında Mehmet Paşa Sokoloviç olarak anılır. 1519 yılında Devşirme sistemi içinde çocuk yaşta Edirne Sarayına getirilmiş, Mehmet adı verilerek Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirilmiştir. Ardından İstanbul'a gönderildi. Topkapı Sarayı'nın Enderun Bölümünde çeşitli görevlerde bulundu. 1541'de Kapıcıbaşılığa yükseldi. 1546'da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelenek uyarınca Kaptan-ı Derya lığa getirildi. Görevde iken Trablusgarp Seferi'ne katıldı, İstanbul Tersanesini genişletti ve yeniledi. 1549'da vezirliğe yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı.

Avusturya ile 1547'de imzalanan barış antlaşmasının bozulması üzerine Sokollu Mehmet Paşa 1551'de Erdel üzerinde yapılacak seferin komutanlığına getirildi. 80.000 kişilik orduyla Erdel'e giren Sokollu Mehmet Paşa önemli kaleleri aldı, ama Temeşvar Kuşatmasında başarılı olamayarak geri çekildi. Temeşvar 1552'de, Macaristan serdarlığına atlan Kara Ahmet Paşa ile alınabildi.

Kanuni Sultan Süleyman 1553'te Sokollu Mehmet Paşa'yı Rumeli askerlerinin başında Anadolu'ya gönderdi. Aynı yıl başlayan Nahçıvan Seferinde Sokullu komutasındaki Rumeli askerleri büyük başarı gösterdiler. Sefer dönüşünde Sokullu üçüncü kez vezirliğe yükselerek kubbealtı vezirleri arasına katıldı. Sokollu Mehmed Paşa, Kanuni'nin oğulları arasındaki mücadeleler sırasında da hep Selim'in yanında oldu. Nitekim taht mücadelesini Selim kazandı. Semiz Ali Paşa'nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokullu, onun 1565'de ölmesiyle sadrazamlığa getirildi. Yaşı hayli ilerlemiş olan Kanuni çok güvendiği Sokullu'ya geniş yetkiler vermişti. 1561'de üçüncü vezir iken Kanuni Sultan Süleyman'ın torunu ve Sultan II. Selim'in kızı Esmehan Sultan ile evlendi.

Sadrazamlık Dönemi

Bu tarihten ölümüne kadarki 15 yıl boyunca Osmanlı devletinin idaresini fiilen elinde tuttu. Kanuni Sultan Süleyman'ın son seferi olan Zigetvar kalesi fethini, padişah öldükten sonra o idare etti. Kanuni Sultan Süleyman'ın ölümünü askerden II. Selim yetişinceye kadar saklayarak onu tahta çıkarmayı başardı. II. Selim döneminde sürekli sadrazamlıkta kaldı ve devlet işlerini idare etti. Sokullu 1568'de Avusturya ile 8 yıl süren bir barış antlaşması imzaladıktan sonra doğuya yöneldi. Amacı Osmanlı egemenliğini Asya'da ve doğu denizlerinde de güçlendirmekti. Portekiz'in Hint Okyanusu'ndaki artan etkiniğine karşın Kızıldeniz, Umman Denizi ve Basra Körfezi'ndeki Osmanlı gemilerinin sayılarını attırdı. Hindistan ve Endonezya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştı. Sokollu ayrıca Tunus'u alarak Kuzey Afrika'yı da denetlemek istiyordu. Ama Piyale Paşa ve Lala Mustafa Paşa gibi karşıtların etkisiyle Divan 1570'de Kıbrıs'ın alınması kararını aldı. Sokullu Venediğe karşı böyle bir savaşın Avrupa'yı kendilerine karşı birleştireceği görüşündeydi. Ama Lala Mustafa Paşa Divan'a uyarak 1571'de Kıbrıs'a1 çıktı. Haçlı Donanması'nın misillemesinde Osmanlı donanması İnebahtı'da yenildi. Alınan ağır yenilgi karşısında Osmanlılara gelen bir Venedik elçisine "Biz sizden Kıbrıs'ı alarak kolunuzu kestik, siz ise donanmamızı yenmekle yalnızca sakalımızı kestiniz; unutmayın ki, kol bir daha yerine gelmez, ama sakal eskisindende gür çıkar." dedi. Gerçekten de Sokullu'nun dediği oldu ve Venedikliler barış istemek zorunda kaldılar. Daha sonra Osmanlı Donanması Tunus'u İspanyollardan aldı.

Sokullu 1574'te ölen II. Selim'in yerine geçen III. Murat döneminde de sadrazamlığını sürdürdü. Fakat artık eski gücü yoktu çünkü padişah da artık onun karşıtlarıyla işbirliği halindeydi. Sokullu yine de bazı siyasal başarılara imza attı. Fas'ı Portekiz akınlarından kurtardı, Avusturya'nın saray içine dönük oyunlarını etkisiz hale getirdi. Fakat baskılar artık iyice artmıştı, amcasının oğlu Budin Beylerbeyi Mustafa Paşa sudan bir nedenle idam ettirildi. 1579 yılında ise bizzat Sokollu Mehmet Paşa, bir divan toplantısı sırasında tımarı azltıldığı için şikayete geldiğini söyleyen bir Boşnak tarafından hançerlenerek öldürüldü ve Eyüp'te defnedildi.

Sokollu'nun Diğer Hizmetleri

Sokullu Mehmet Paşa 14 yıl süren sadrazamlığı boyunca usta bir siyasetçi olarak öne çıkmış, birçok askeri ve siyasal başarının elde edilmesinde birinci derecede rol almıştır. 60 yıllık devlet hizmeti sırasında da hiçbir görevinden alınmamış, daima bir üst göreve atanmış olması da ayrı bir özelliğidir. Sokullu bir tanesi İstanbul'da, diğerleri Lüleburgaz, Havsa (Edirne) ve Payas (Hatay)'ta bulunan beş külliyesi, imparatorluğun hemen her yanına yayılmış eserleri vardır.

Don ve Volga ırmakları arasında bir kanal açarak Osmanlı donanmasına Hazar Denizi yolunu açma, Süveyş Kanalı'nı açma, İzmit Körfezi-Sapanca Gölü-Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz'e alternatif bir boğaz açma gibi çağının ötesinde projeleri vardı. Don-Volga kanalı için gerekli işgücü seferber edildi, ancak hava şartları nedeniyle çalışmalar sürdürülemedi. Süveyş Kanalı düşüncesiyle ön adım olarak Sudan zaptedildi. Ancak bu proje de sonuca ulaşamadı. Devlet teşkilatı içinde de önemli düzenlemeler yapmıştır.
Kanal projesi Sokullu'nun degildir ne hikmetse ona mal edilmiştir. Ve Bu proje için Sokullu çok az asker görevlendirir. Mühendisliği içinse Defterdar Kasım Beyi görevlendirir. Defterdarlıkla Mühendislik arasında bir bağ kuramadım ya neyse.

Bu arada birde kardeşi var Makarije Peşt'teki sırp kilisesinin patriği ve tarihin gördüğü en koyu sırp milliyetçilerinden birisi. Osmanlı tarafından yakalandı hapsedildi. Sonradan ne olduysa afla serbest bırakıldı!!!

Hasımlarından birisi Budin Beylerbeyi Deli Arslan Paşa'dır. Zigetvar'ın fethine gidilirken Arslan Paşa Padişaha yol açılsın diye Patola kalesini fethe niyetlenir ama başaramaz. Sokullu bu fırsatı kaçırırmı hemen Padişaha abartarak anlatır olayı ve Arslan Paşa Sokullu'nun yüzünden katledilir. Arslan Paşa'nın son sözleriyse şunlar olur cellata; İşini çabuk bitir. Kılıcın kabzasındaki elinin serçe parmağını sıkı tut. (Bizzat şahit olan Selaniki Mustafa Efendi,Türk soylu Paşamızın cellatın önündeki aaaanet ve cesaretine hayret etmiştir.) Budin Beylerbeyliğide Sokullu'nun amcası Mustafa Paşa'ya kalır.

Kanuni Zigetvar önlerinde vefat eder. Sokullu Şehzade Selim'e derhal haber verir. Selim İstanbul'a gelir tahta oturur cülüs dagıtır İstanbul'daki askere Zigetvar önündeki yeniçeri kazan kaldırır İllaki biz kullarda isterüz diye Sokullu buna ses çıkarmaz bu fitneden karlı çıkıcak olan kendisidir çünkü. Ayrıca ikinci defa cülüs dağıtmak Osmanlı'da görülmüş vaka degildir. 2.Selim, Ataullah Efendiye bu konuyu danışır askere ikinci kez cülüs(bahşiş) vermeyi fuzuli görür. Yeniçeri tekrar kazan kaldırır 2. Selim Kütahya'dan gelirken yanında ikiyüz Türkmen süvari getirmiştir. Bu süvariler azdır amma gözünü budakdan ayırmaz korku nedir bilmeyen yiğitlerdir. Yeniçeri fazladır sayıca ama korkarlar Türkmen süvarilerden Padişah'dan Türkmen süvarilerin geri çağrılmalarını isterler. Sonrasında 2. Selim, Lala Hüseyin Paşa’ya emir verdi ve Türkmen askerler İstanbul’a gönderildi Yeniçeriler rahatladılar. İstanbul'a dönünce Halkalı önlerinde eksik akça aldık diyerek yeniden isyan çıkartırlar Sokullu yine kayıtsız kalmıştır bu isyana!!!

Taraflar arasında mutabakat sağlansın diye,askere nasihat vermek için
Kaptan-ı Derya Piyale Paşa araya girer.Yeniçeri Piyale Paşa’yı atından aşağıya yuvarlar.Hatta ağır hakaretler ederler.Piyale Paşa zor kurtulur.

Sokollu bu hadise karşısında,askerin kendisine karşı olan itibarını arttırmak için kesesindeki altınları askere saçar.

Yeniçeri tehditleri yinelemekte gecikmez ve saray kapısında tekrar Padişah’ın önünü keser.Sokollu Padişah’a,askerin talepleri yerine getirilinceye kadar susmayacaklarını söyler.

2.Selim; Türkçe bilen varsa,gelsinler söyleyelim!

Korkudan kimse ortaya çıkmaz. 2. Selim cümle bahşiş ve terfilerin verilmesi emrini verir.

’’Türkçe bilen varsa’’ ilginç değil mi?

Yeniçerilerin 2. Selim saltanatında yaptıgı edepsizlikleri şu kaynaklardan okuyabilirsiniz

Danişment Tarihi, Uzunçarşılı Tarihi, Öztuna Tarihi,
Türkçe bilen var mı? sözü içinse Uzunçarşılı, Danişment, söze bizzat tanık ise Selanikli Mustafa Efendi

Birde İnebahtı faciası Sokullu'nun eseridir. Kıbrıs fatihi Piyale Paşa'yı azledip yerine Yeniçeri ağası Müezzinzade Ali Paşa’yı Kaptan-ı Deryalığa getirir. Kara Paşa'sını Deniz Paşa'sı yaparsan olacağı budur. Müezzinzade Ali Paşa, Barbaros’un talebesi Uluç Ali Paşa’nın açık denizde savaşma teklifini kabul etmez. Dar ve manevra imkanı kısıtlı bir boğazda savaşılır.Birde karşıda meşhur Andrea Doria’nın yeğeni ve Amiral Don Juan gibi tecrübeli kaptanların olması hezimeti perçinledi. Tabii bu arada Pertev Paşa’nın üç tuğu,altın sırmalı kırmızı ipek sancağıda düşmanın eline geçti. Neyse 1965 yılında Papa bu emanetleri bize teslim etti.

Sokollunun başıda derde girdi ama Padişahın çok hürmet beslediği Taşkentli Muhterem Efendi… Padişaha nasihatler eder,Sokollu’yu affettirir.

Hiç yorum yok: